Çankaya’da bir otelde Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen “Ulusal Entegre Sınır Yönetimi (ESY) Stratejisinin Hazırlanması ve ‘Türkiye’nin ESY Stratejisinin Uygulanması için Ulusal Eylem Planının Güncellenmesi’ Projesi”nin açılış konferansı yapıldı.
Burada konuşan Çataklı, dünya genelindeki savaş ve çatışma, terör, doğal afet, salgın, gıda ve enerji krizi gibi olayların göçü tetiklediğine işaret etti.
Türkiye’nin, içinde bulunduğu bölgedeki sıkıntılar nedeniyle sınır güvenliğinin öneminin daha da artığını söyleyen Çataklı, “2016’dan bu yana sınırlarımızda engellenen düzensiz göçmen sayısı 2 milyon 683 bin 310 oldu.” dedi.
Çataklı, sınırlara kurulan güvenlik duvarları, elektro optik kuleler, termal algılayıcı ve aydınlatıcı sistemler ile fiziki ve teknolojik kapasitenin artırıldığına işaret ederek, şunları söyledi:
“Bu çerçevede, hazırlıkları devam eden AB ile yürüttüğümüz bazı çalışmalar var. İnşallah onları da kısa sürede kamuoyuna deklare etme aşamasına geliriz. Bunu da tamamladığımız takdirde, bu çerçevede çok uzun sürmeden bir yıl belki 1,5 yıl gibi bir zaman içinde Türkiye’nin sınır hattında fiziki olarak yollarıyla duvarlarıyla elektro optik kuleleriyle termal kameraları ve aydınlatmasıyla büyük oranda fiziki tedbirleri almış olacağız.”
“DÜNYANIN, SORUNLARIN KAYNAĞINA EĞİLMESİ LAZIM”
Ülkelerin, insanları göçe zorlayan sıkıntıların önlenmesi için beraber çalışması gerektiğini vurgulayan Çataklı, “Dünyanın sorunların kaynağına eğilmesi lazım. Buna Afganistan dahil, Suriye dahil. Göçe kaynaklık eden ülkelerdeki sorunların çözülmesi bakımından bütün ülkelerin, bu pansuman tedbirlerin ötesinde hassasiyet göstermesi, herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor.” diye konuştu.
Çataklı, sınır yönetiminin, son yıllarda artan düzensiz göç akımları nedeniyle göçün bir parçası olarak algılandığına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Elbette göç ve sınır yönetimi birbiriyle iç içe geçmiş, bütünleşmiş alanlar. Ancak bizim açımızdan sınır meselesi, sadece göç ya da düzensiz göçle mücadele meselesi değil. Yanı başımızda, yakın zamanda tecrübe ettik, dünyanın 100’den fazla ülkesinden gelen veya getirilen bir terör grubunun, güneyimizdeki iki ülkede büyük oranda kontrolü sağladığını tecrübe ettik. Dolayısıyla bizim açımızdan sınır demek aynı zamanda ciddi bir güvenlik meselesi demek.”
İsmail Çataklı, sınır yönetimiyle ilgili bakanlık ve kuruluşların tecrübelerinin bir araya getirilmesinin önemini vurgulayarak, bu kapsamda, AB tarafından finanse edilen bu projede emeği geçenlere teşekkür etti.
Programda, İller İdaresi Genel Müdürü Selçuk Aslan ile AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut ve Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD) Göç Diyalogları ve İş birliği Direktörü Martijn Pluim de konuştu.
PROJE, 30 AY SÜRECEK
Tamamı AB fonu olan 2 milyon avro bütçeli proje kapsamında, ESY alanında strateji geliştirilmesi ve 2006’da yürürlüğe giren “Türkiye’nin ESY Stratejisinin Uygulanmasına İlişkin Ulusal Eylem Planı”nın geliştirilen strateji doğrultusunda güncellenmesi planlanıyor.
ICMPD ile uygulanan proje, toplam 30 ay sürecek.
